The Lost Island
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
The Lost Island

Hiç bulunamayan bir adada hayatta kalma mücadelesi...
 
AnasayfaJuliet Burke I_icon_mini_portalLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Juliet Burke

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Juliet Burke
The Others
The Others
Juliet Burke


Kadın Mesaj Sayısı : 42
Mücadele Tarafı : The Others
Yaş : 26
Kayıt tarihi : 23/07/08

Juliet Burke Empty
MesajKonu: Juliet Burke   Juliet Burke I_icon_minitimeC.tesi Tem. 26, 2008 1:17 pm

İstediği Özel Karakterin...


Adı ve Soyadı: Juliet Burke

Yaşı: 26


Mesleği: Doktor

Sevdikleri:

*Yardım etmek
*Dürüst olmak
*Hırslı olmak
*İstediğini elde etmek


Sevmedikleri:

*Yalan söylemek
*Çabuk pes etmek
*Bir işi başaramamak
*İstediği sonuca ulaşamamak


Özgeçmiş:

Tallahassee'deki Florida State Üniversitesi'nde Biyoloji lisansı, ardından Miami Central Üniversitesi'nde aynı konuda uzmanlığını tamamlayan Juliet Burke, 2001'den önce kısırlık tedavisi ile ilgili çalışan bir araştırmacı olarak eşi Edmund Burke ile Miami Central Üniversitesi Tıbbi Araştırma Laboratuvarı'nda çalışır. Aynı zamanda kanser tedavisinde gördüğü kemoterapi yüzünden çocuk sahibi olamayan kardeşi Rachel'a da eşine haber vermeksizin kısırlık üzerine geliştirdiği iğnelerden enjekte etmektedir.

Bir gece daha fazla ilaç çalmak için laboratuvara girdiğinde Edmund ve sevgilisi Sherry tarafından yakalanır. Ertesi gün de Edmund yaptıklarının tamamından haberdar olduğunu, bu çalışmayı herkesle paylaşmaları gerektiğini söyler ve karşı çıkmasının onun için iyi olmayacağını ima eder. Bu sırada Juliet Mittelos Science adlı bir yer tarafından iş görüşmesine çağrılır. Burada görüştüğü Richard Alpert, Portland'daki tesislerinde bağımsız fonlar ve araştırma özgürlüğü ile çalışması için Juliet'e teklifte bulunur. Juliet'in "neden ben?" sorusuna Alpert "çünkü siz bir erkek fareyi hamile bırakmayı başardınız" diyerek bir takım röntgenler gösterir. Bu röntgenlerde gördüğü rahme bakan Juliet bunun yaklaşık 70 yaşlarında bir kadına ait olması gerektiğini söyleyince, Alpert kadının sadece 26 yaşında olduğunu belirtir. Neden böyle olduğunu bulmalarının tek yolu onlarla çalışmasıdır. Ancak Juliet hem bir lider özelliği taşımadığını hem de eşini bırakmasının ancak ona bir otobüs çarpması ile mümkün olabileceğini söyleyerek şaka yapar.

Eve dönüşünde Rachel'a görüşmeyi anlatır ve şaşkınlıkla onun hamile olduğunu öğrenir. Widmore Hamilelik Testi kiti ile yaptığı test pozitif çıkmıştır. Juliet buna çok sevinir, ama ertesi günü Edmund ile yapması gereken zorlu bir görüşme vardır.

Laboratuvarın dışında karşılaştığı Edmund'a Rachel'ın hamile olduğunu söyleyen Juliet onun işbirliği ve Rachel üzerinde yapılacak testler konusundaki teklifini geri çevirir. Konuşma olumsuz şekilde sonuçlanacakkken, o sırada adımını caddeye atmış olan Edmund'u hızla gelen bir otobüs eserek öldürür. Onu teşhis etmek ve ilgili kağotları imzalamak için morga giden Juliet, burada bir kez daha Alpert ve Ethan tarafından ziyaret edilir. Alpert'a konuşmada bahsettiği "otobüs tarafından çarpılma" olayının gerçekleştiğini anlatırken, Alpert kendisinin bunu hatırlamadığını iddia eder ve Mittelos'a katılmasını tekrar ister. Altı ay içinde görevini tamamlayıp Rachel'ın doğumu için yanına dönebilecektir. Juliet kardeşinin hamileliğini nereden bildiklerini hayretle sorduğunda aldığı cevap "İşe alım işlemlerimiz çok detay iner." olur. Juliet kardeşini götürmesinin mümkün olup olmadığını sorunca da aslında yerin tam olarak Portland'da olmadığını belirten Alpert, bunun imkansız olduğunu belirtir.

...................

İşi kabul eden Juliet, Mittelos'un kapısında kardeşi Rachel ile sarılır ve bebek doğmadan önce geri dönmüş olacağını söyler. Juliet, Alpert ile beraber Herarat Aviation aracılığı ile uçmak üzere havaalanına gider ve Ethan tarafından karşılanır. Ethan onun tansiyonunu ölçerken Alpert da portakal suyuna sakinleştirici karıştırıp Juliet'e verir ve yolculuğun çok da rahat olmadığını söylerek bunu içmesini ister. Juliet'e işe alınma nedeninin benzersiz yeteneği olduğunu bir kez daha fısıldayan Alpert, Juliet'i portakal suyunu çok hızlı bir şekilde içerken şaşkınlıkla izler. Juliet kısa sürede bayılır.


Örnek Rp:

Nostaljik bir müzik eşliğinde güneşte ışıldayan saçlarını savuruyordu Juliet. Bir yandan da kafasındaki düşüncelerle meşguldu. Bir kaç gün önce işini umutsuzlukla sonuçlandırıp yeniden evine dönmek isterken kardeşinin öleceği haberini almıştı ve Ben ona eğer gitmezse Jacob'un onu kurtaracağını söylemişti. İşte sırf bu yüzden Juliet hala bu lanet olası adadaydı. Ben'e güvenmekten başka çaresi yoktu. Kardeşine zarar gelmesini asla ve asla istemezdi çünkü. Evet Juliet Ben ona ilk söylediğinde ona tabiki inanmamıştı ama Ben ona adada hiç kanser hastası olmamasının nedeninin bu olduğunu söyleyince ona inanmak durumunda kalmıştı.. Bugün Juliet'in en sevdiği roman olarak bilinen Stephen King'in Carrie'si ile bir kitap kulübü toplantısı düzenleyeceklerdi. Yavaş yavaş herkes gelmeye başlamıştı bile. Toplantı başladığındıysa herkes tek tek kitap hakkındaki görüşlerini ortaya atıyordu. Tam o sırada ismi Adam olan birisi söz isteyerek;

-"Ben bu kitabı sevmezdi.."

demesinin üzerine Juliet buna oldukça sinirlendiğini hissetmişti. Çünkü bu adadaki herkes Ben'in esiriymiş gibi davranıyordu. Ben ne severse onu seveceklermiş gibi sanki. Bu oldukça saçmaydı ve beline kadar uzanan saçlarını eliyle geriye doğru attı ve renkli gözlerini adeta ateşler saçarak Adam'a çevirdikten sonra bu konuda düşündüklerini söylemeye başladı. Herkes onu pür dikkat dinliyordu fakat o sırada masanın üzerinde duran kadehlerin yavaşça sarsılmasıyla ve daha sonradan oldukça şiddeti artarak deprem hissi veren gökyüzünden gelen çok yüksek bir ses ve sarsıntı ile beraber herkes büyük bir şaşkınlıkla dışarı dökülmüştü. Bu sarsıntının nedenini kimse anlayamamıştı ve herkesin gözü faltaşı gibi açılmış bir şekilde merakla birbirlerine bakıyordu. Tam o sırada yanlarına pörtlek ve masmavi gözleriyle dikkat çeken Ben'de büyük bir şaşkınlıkla ilerlerken herkes başını gökyüzüne çevirmesiyle beraber havadaki uçağın düşüşünü ve parçalara ayrılışını görmüşlerdi. Bu kesinlikle dehşet verici bir sahneydi. Ben bunun üzerine orada duran bir kaç kişiye onların arasına girmek için talimat vermeye başlamıştı bile..

Ertesi gün Ben Juliet'i çağırmıştı ve beraber içinde bir yığın TV monitörünün olduğu Flame istasyonuna gitmişlerdi. Juliet neden buraya geldiklerini anlayamamıştı. Tek yaptığı bu istasyonu incelemekti. Ama Tv monitörlerinden başka işe yarar bir şey gözükmüyordu. İçeriye girdiklerindeyse önceki gün gözlerinin önünde parçalara ayrılışını izledikleri Oceanic uçağıyla ilgili haberli dinliyordu Mikhail. Ben hemen monitörlerin üzerinde duran siyah ve büyük kulaklığı kafasının üzerinden geçirmişti ve Albert ile konuşmaya başlamıştı. Bir yandan parmağını ekrana doğrultup Miami gazetesindeki tarihi gösteriyordu Juliet'in gözlerinin içine bakarak. Bu tarihin bu güne ait olduğunu belirtiyordu tabii. Ardından ekrana uzun saçları ile Rachel ve küçük bir erkek çoçuğu gelmişti. Onların kim olduğu şüphesiz belliydi tabi. Onları görmeyeli o kadar uzun süre olmuştu ki.. Tam üç yıl bu dile kolaydı elbet. Kardeşini çok özlemişti Juliet ve yiğenini de ilk defa görmenin heyecanıyla yanaklarından süzülen gözyaşlarını tutamıyordu. Narin ellerini ekrana doğru uzattı. Sanki onlara ulaşmak ister gibi bir görüntü yaratıyordu bu.. Ben de o sırada Juliet'e;


-"Ben yalancı değilim.."

demişti. Juliet geri dönmeyi o kadar çok istiyordu ki. Kardeşine sarılmak, yiğenini görmek onlarla yeniden mutlu bir hayata başlamayı o kadar çok istiyordu ki.. Ama bu ne yazıkki imkansızdı. Çünkü Ben araştırmalar bitmeden Juliet'in oradan ayrılmasına kesinlikle izin vermiyordu. Araştırmanın bitmesi içinse onlara daha fazla hamile kadın gerekiyordu. Ama nereden bulacaklardı. Ben ona düşen uçakta olabilme ihtimalinden bahsetmişti. Ama Juliet yinede umutsuzdu.. Onun tek istediği şu an bu adada değil kardeşinin yanında olabilmekti ve başka hiçbir şeyide umursamıyordu zaten..


Sizin Lost Teoriniz Nedir?: Adadaki herkesin birbirleriyle bir bağlantısı var ve herkes bu adaya geçmişlerinde yaptıkları bazı hatalar yüzünden getirildiler diye düşünüyorum..

**Eğer mümkünse karakterimi Juliet Burke ile değiştirmek istiyorum.. Kabul edilirse adım da Juliet Burke diye değişirse sevinirim.. =)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kate Austen
Oceanic 815 Lostie-Admin
Oceanic 815 Lostie-Admin
Kate Austen


Kadın Mesaj Sayısı : 98
Yaş : 30
Rp Partneri : ~James Sawyer Ford~
En Belirgin Özelliği : Duygusallığı
Lakap : Katie
Ruh Haliniz : Adaya Düşmüş Bir İnsanın Psikolojisi...
Mücadele Tarafı : ~Losties Forever~
Yaş : 27
Meslek : Kaçak
Kayıt tarihi : 06/07/08

Juliet Burke Empty
MesajKonu: Geri: Juliet Burke   Juliet Burke I_icon_minitimeC.tesi Tem. 26, 2008 1:27 pm

Tamamdır. Juliet olabilirsin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Juliet Burke
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
The Lost Island :: Karakter Oluşturma :: The Others Alımları [Özel Karakter]-
Buraya geçin: